Benim yolculuğum, babamla birlikte doğaya dokunarak başladı.

Toprağın kokusunu, şifalı otların sabrını ve emeğin bereketini orada öğrendim.

Bugün modern tıbbın laboratuvarında edindiğim bilgiyle o bilgelik birleşti;

böylece hem teşhis gücü yüksek hem de ruhu insana yakın bir tıp anlayışı doğdu.

Hekimliğimde bir ilkem var: “Vücudu susturmak değil, anlamak.”
Her hastalık bize bir mesaj getirir. Ben o mesajı laboratuvar, görüntüleme ve

hikâye odaklı muayeneyle çözümlerim; ardından kişiye özel beslenme,

uyku ve stres yönetimi programı oluştururum. Bu yaklaşım, kendi geliştirdiğim

“6 Saat Beslen – 18 Saat Arın” modeliyle birleştiğinde metabolizmayı,

zihni ve hücre yenilenmesini bir bütün hâline getirir.

​

Bugün SanteMorr Bilim Kurulu Başkanı, Ar-Ge Sorumlusu,

Ürün Danışmanı ve Operasyon Başkanı olarak modern tanı

ile doğal tedaviyi harmanlayan bir ekosistemi yönetiyorum.
Amacım, insanların sadece hastalıksız değil; enerjik, dengeli ve

uzun ömürlü bir yaşam sürmesine katkı sağlamak.